Prof. Dr. İbrahim Vargel

Ortognatik Cerrahi

Ortognatik Cerrahi Nedir?

Ortognatik cerrahi; alt ve üst çene ilişkilerinin bozuk olmasına bağlı olarak gelişmiş ısırma, çiğneme, yutma, konuşma bozukluğu, nefes almada bozukluk yüzde asimetri ve uyku apnesi gibi sorunların tedavisini amaçlayan cerrahi girişimlere verilen addır. Bu bölgenin doğumsal ve gelişimsel bozuklukları sonucu iskelet yapıdaki bozukluklar alt/üst çene ilişkisini bozmuştur. Cerrahi girişim ile sağlanan fonksiyonel ve anatomik düzeltmeler yüz profilinde ve estetik görünümde de güzel değişimleri beraberinde getirmektedir.

Çene kapanış bozuklukları dişlerin birbirleri ile olan ilişkilerinden yada dişlerin yerleştiği kemiklerden kaynaklanabilir. Dişlerin teması olması gerektiği gibi olmazsa kapanış (ısırım) bozulur ve tedavisi ortodontist tarafından yapılır. Ancak sorun kemik çatıda ise cerrahi tedaviye gider. Ortodontik tedavi sonrası ortognatik cerrahi ile tedavi tamamlanır. İskeletsel çene kapanış bozuklukları kabaca sınıf 2(alt çenenin geride olduğu kapanış) sınıf 3 kapanış (alt çenenin daha önde olduğu kapanış) olarak adlandırılır. Normal kapanış sınıf 1 kapanıştır. Kapanış bozukluklarına göre adlandırılmış başka iskelet sorunları mevcuttur.

Ortognatik cerrahi genel anestezi altında gerçekleştirilir. Üst çene için Le Fort 1 Osteotomisi, alt çene için Sagital Split Ramus Ostetomisi ve çene ucu için ise çene ucu osteotomisi (genioplasti) uygulanır. Her bir çenenin ameliyatı yaklaşık 2 saat sürmektedir. Kesilerin tümü ağız içinden yapıldığı için yüzde kesi izi olmaz. Anormal bir kanama olmadığı sürece kan nakline ihtiyaç duyulmaz. Özellikle alt çene ameliyatında alt çenenin sinir ve kan damarları itina ile korunur. Sıkışma kesilme anormal yerde seyretmeye bağlı kesi-ezilme oluşursa alt dudakta geçici veya kalıcı uyuşukluk gelişebilir. Kopma durumlarında mikro cerrahi tecrübesi olan cerrahlar kolaylıkla üstesinden gelebilir. Özellikle üst çene cerrahisi sırasında burun tabanındaki sorunlar, septum deviasyonları eş zamanlı olarak çözülebilir. Burun ve dudağa yönelik küçük dokunuşlar yapılabilir. Ya da septum deviasyonu da gelişebilir. Alt üst çene kesilerinden sonra MR uyumlu titanyum alaşımlı plak vidalar ile çeneler yeni yerlerine yerleştirilir. Ağız içindeki kesiler eriyen dikişler ile kapatılır. Ameliyat sonrası ilk 5 gün yüzde ödem gelişir ve giderek azalır. Yaklaşık üçüncü günden sonra alt üst çene birbiri ile plak kılavuzluğunda bağlanarak ideal kapanışta iyileşmesi sağlanır. Hastanın hastanede kalış süresi özel gereksinim olmadığı sürece ortalama 2-3 gündür. Bu süreçte hasta pipet yardımlı sıvı gıda ile beslenir. Ağız bakımı bu dönemde çok önemlidir. İki hafta süren antibiyotik tedavisi uygulanır. Duruma göre değişmekle birlikte 3-4 hafta sonra lastikler çıkarılarak çene hareketine izin verilir. Yumuşak gıda ile beslenmeye geçilir. 3-4 ay sonra kemikler büyük ölçüde güvenli hale gelirler, ödemi de azalır.

Ortognatik Cerrahi Kimlere Uygulanabilir?

Ortognatik cerrahi her yaşta yapilabilecegi gibi genelikle gelişimin tamamlandığı özellikle 17-18’li yaşlardan sonra alt veya üst çenedeki iskelet deformitesi olan kişilere uygulanır. Bu deformiteler genellikle alt veya üst çenenin aşırı büyümesi, az gelişmesi ya da yüzde asimetri şeklinde olabilmektedir. Diğer taraftan bazı sendromik doğumsal anomalilerin bir parçası olarak da ağır ortognatik sorunların zorunlu tedavisi ise tecrübeyi ve multidisipliner yaklaşımı gerektirmektedir.

Cerrahi Girişim Öncesi Ortodontik Tedavi Gerekli midir?

Ortodontik tedavide alt ve üst çenenin ideal kapanış ilişkisini sağlamak temel amaçtır. Bu tedavi ortognatik cerrahi öncesinde genellikle dişlerin iyi bir şekilde dizilimini ve seviyelemesini sağlamak ve dişlerin açılarını düzeltmek için gereklidir.  Ortodontik tedavi hazırlığı sırasında veya sonrasında teller takılır. Ortodontik tedaviye genellikle 11-12 yaşından sonra başlanır. Kalıcı dişler çıktıktan sonra bir başka deyişle, (ideali)12-18 yaşları arasında yapılır. Ortodontik tedavi ve onun planlaması çok özelliklidir ve bu planlamanın ameliyat hazırlığını bilen, bu konuda deneyimli ortodontistler tarafından yapılması ve yürütülmesi çok önemlidir. İyi yapılmayan planlama ve kötü bir ortodontik tedavi çok ciddi sorunlara yol açabilmektedir. İskelet sorununa bağlı kapanış bozukluğu olan hastaların bazen cerrahi tedavisi göz ardı edilerek sadece dişlere yönelik ortodontik tedavi ile düzeltilmeye çalışılmaktadır. Bu da kötü sonuçlara yol açmaktadır. Temelde yatan iskelet sorunları çözülmediğinden dişler yine eski pozisyonlarına dönmekte, diş kökleri aşırı zorlandığı için dişler hareketli hale gelmekte, diş etleri çekilmekte, estetik olarak da yetersiz sonuç alınmaktadır. Bu sorunları yaşamamak için tedavi ekibinde deneyimli bir ortodontistin olması, tedaviyi planlamak için de deneyimli bir plastik cerrahtan görüş alınması önemli ve gereklidir. Yanlış başlanan ortodontik tedaviyi düzeltmenin bedeli yüksek olmaktadır.

Cerrrahi tedavi sonrası kapanışın ideal hale gelmesi için de ortodontik tedavi belirli bir süre daha devam ettirilir.

Ortognatik Cerrahide Çene Ameliyatının Planlanması

Ortodontik tedavi tamamlandığında sefalometrik (yan kafa grafisinden) ölçümler yapılır. Dişlerden alınan ölçülerden ısırma plakları hazırlanır. Tek çeneye cerrahi girişim yapılacaksa 1, iki çeneye de ameliyat yapılacaksa 2 ısırma plağı hazırlanır.

Bu ısırma plakları, çenelerin kafa tabanına göre olması gereken ideal pozisyonlarını ve birbirleri arasında öngörülen ideal diş ilişkisini – kapanışı (oklüzyonu) sağlamak için ameliyat sırasında kılavuz olarak kullanılır.

Ortognatik Cerrahide Yüzün Yapısal Özelliklerinin Değerlendirilmesi

Ortognatik cerrahi hastası değerlendirilirken yüzün yüksekliği yaklaşık üç bölüme ayrılır. Üst yüz (alın – kafa tabanı), orta yüz (üst çene – maksilla ) ve alt yüz (alt çene). Bu üç bölüm yükseklik olarak yaklaşık eşit uzunluktadırlar. Lenardo Da Vinci ’nin tanımladığı yüzdeki altın oranlar çok önemli bir klavuzdur. Hastanın yüzü üzerinde yapılacak bu ölçümler bize klinik olarak yüzün kendi içindeki oranları ve dengesi hakkında bir fikir verir. Diğer taraftan bu bölümlerin on-arka ve sağ-sol eksene göre ilişkileri ve orta hattın devamlılığı çene ucunun yeri ve estetik görünüm sefalometrik veriler ile birleştirilir. Yüz bir bütün olarak değerlendirilir Model cerrahisi, digital olarak yapılabilen sanal cerrahi ve planlama klinik bulgular ile birleştirilerek en ideal sonuç bilgilere ulaşılır. Bunlardan sonra cerrahi girişimin planı netleşir Yüz anatomisi ırklara göre farklılık gösterdiği gibi kişilere göre de farklılıklar içerir.